İçimizdeki Deli Aşkın Gücü



Şuursuz Aşk

Bir adam düşünün, çocukluğundan beri yaşadığı engellilik nedeniyle hayattan o kadar kopmuş ki tek amacı annesine ekmek götürebilmek için üniversitenin kapısında simit satmaktan ibaret. Yusuf adındaki bu adam, günlerini tekdüze bir rutinle geçirirken, hayatı hiç beklemediği bir anda altüst olur.
80'lerin çalkantılı siyasi atmosferinde Yusuf, ilgisiz kaldığı olayların ortasında bulur kendini. Bir gün, üniversiteye girmeye çalışırken polis aracına çarpar ve bir akıl hastanesine kaldırılır. Burada tanıştığı Menekşe adındaki bir kadınla arasında, mantık sınırlarını zorlayan bir aşk filizlenir.
Menekşe, Yusuf'un dış görünüşüne rağmen onun içindeki parlayan kalbi görür. Yusuf ise Menekşe'nin neşesinde, hayatının monotonluğundan çıkmak için ihtiyaç duyduğu ışığı bulur. Ancak aşkları, çevrelerindeki yargılayıcı bakışların ve toplumun sınırlarının altında ezilme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
"Şuursuz Aşk", karşılıksız kalan iki insanın, engelleri aşarak birbirlerine tutundukları, içten bir aşk hikayesidir. Film, sevginin gücüne ve toplumun dayattığı kalıplara meydan okuyanların cesaretine bir övgüdür.
Yusuf ve Menekşe'nin aşkı, bizim de kendi içimizdeki deli aşkları keşfetmemiz için bir ilham kaynağı olabilir. Çünkü engeller ne kadar büyük görünse de, gerçek sevgi her şeyin üstesinden gelebilir, tıpkı bir akıl hastanesinde doğan bu "şuursuz" aşkta olduğu gibi.