Lise son sınıfındaydım, üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. Oturduğumuz evin karşısında bir dershane vardı ve oranın müdürü İbrahim Oktugan'ın adını duymuştum. Başarılı bir müdür olduğu ve dershanesinin öğrencilerini iyi okullara yerleştirdiği söyleniyordu.
Bir gün, dershanenin önünden geçerken İbrahim Oktugan'ı gördüm. Orta yaşlarında, ciddi görünümlü bir adamdı. Elinde bir kalem tutuyor, öğrencilerle konuşuyordu. Gözleri derin, bakışları kararlıydı.
O anda, İbrahim Oktugan'ın müdürlük yaptığı dershaneye kaydolmaya karar verdim. Dershaneye yazıldım ve derslere başladım. İbrahim Oktugan'ın ders anlatış tarzı çok hoşuma gitti. Konuları net ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor, sorularımıza sabırla cevap veriyordu.
Dershanede geçirdiğim günler, hayatımın en zorlu ancak en verimli günleriydi. İbrahim Oktugan'ın desteği ve motivasyonu sayesinde, üniversite sınavlarında başarılı oldum ve istediğim bölüme yerleştim.
Üniversiteden mezun olduktan sonra, İbrahim Oktugan'la tekrar karşılaştım. Bir toplantıda konuşmacı olarak yer almıştı. Yıllar geçmesine rağmen, hala aynı ciddiyet ve kararlılıkla öğrencilere sesleniyordu.
İbrahim Oktugan'ın öğrencilerine verdiği değer, onları motive etme şekli ve başarısına olan inancı beni her zaman etkilemiştir. O, sadece bir müdür değil, aynı zamanda öğrencilerine geleceklerini şekillendiren bir rehberdir.
Eğer İbrahim Oktugan müdürünüzse, kendinizi şanslı saymalısınız. Çünkü o, sadece bir müdür değil, aynı zamanda öğrencilerinin geleceğine yön veren bir rehberdir.
"İbrahim Oktugan müdür" gerçeği budur. Efsanenin arkasındaki gerçek, öğrencilerine olan sevgisi ve onları başarıya ulaştırma azmidir.