İstanbul'un Karlı Günleri

Sabah uyandığımda, pencereden dışarı baktığımda bembeyaz bir manzarayla karşılaştım. Kar taneleri havada zarafetle uçuşuyor, her şeyi yumuşacık bir örtüyle kaplıyordu.

Hemen kalın paltomu ve botlarımı giyip karın büyüsünü keşfetmek için dışarı çıktım. Şehir, yoğun trafiği ve karmaşasıyla tanınır, ancak kar her şeyi sakinleştirmişti.

İstanbul'un simge yapılarından biri olan Galata Kulesi, karla kaplanmış bir şekilde masalsı görünüyordu. Kule, adeta bir kış harikalar diyarının kalbinde duran görkemli bir şatoya dönüşmüştü.

Galata Köprüsü'nde yürürken, karla kaplı martılarla karşılaştım. Onların uçuşları, kar tanelerinin arasında bir peri dansı gibiydi.

Boğaz'a doğru yürürken, karla kaplı teknelerin oluşturduğu manzaradan etkilendim. Sanki beyaz yelkenleriyle denizin üzerinde yüzen bir peri filosu gibiydiler.

Yüksek binalarıyla ünlü Maslak'a doğru ilerledim. Burada, karla kaplı gökdelenler, modern bir kış sarayı gibi yükseliyordu.

Akşam çökerken, şehir ışıltılı bir kış masalına dönüştü. Sokak lambaları, kar tanelerine ışıltılı bir parıltı veriyordu.

İstanbul'un karlı günleri, zamansız bir güzelliğe sahiptir. Şehrin telaşlı temposunu bir an için durdurur ve her şeyi büyülü bir kış harikalar diyarına dönüştürür.