Şıhıl Mahşi
Uzun zamandır tencerelerde, yüreklerde taht kuran, ağız sulandıran bir lezzet: Şıhıl mahşi! Bu enfes yemeğin hikayesi, Anadolu'nun bağrından kopup gelen bir destan gibidir.
Şıhıl mahşinin olmazsa olmazı, taze ve diri kabaklardır. Yaz mevsiminin bereketini yansıtan bu kabaklar, içi oyulup doldurulmayı beklerler. İç harcı ise bir ziyafet sofrası gibidir. Pirinç, kıyma, soğan, domates, maydanoz ve nane gibi malzemeler bir araya gelerek, ağızda lokum gibi dağılacak bir lezzet yaratır.
El emeği göz nuruyla hazırlanan şıhıl mahşi, tencerelere dizilir ve hafif bir tuzlu suda haşlanmaya bırakılır. Suyun fokurtuları, kokusu mutfağın her köşesini sarar. Haşlanıp yumuşayan kabaklar, birer birer tabaklara alınır ve üzerine bolca tereyağı gezdirilir.
İşte şıhıl mahşinin sırrı burada gizlidir: Tereyağı! Tereyağının enfes aroması, her bir lokmayı bir ziyafete çevirir. Hele bir de üzerine sarımsaklı yoğurt dökerseniz, tadına doyum olmaz.
Şıhıl mahşinin bir diğer özelliği de, her yörenin kendi yorumunu katmasıdır. Kimi yörelerde kıyma yerine kuşbaşı et kullanılırken, kimi yörelerde pirinç yerine bulgur tercih edilir. Bazı yörelerde ise harca ceviz, badem gibi kuru yemişler eklenir.
Ama her ne kadar yöresel farklılıklar olsa da, şıhıl mahşinin özünde değişmeyen bir şey vardır: Ailenin ve sevdiklerin bir araya geldiği, sıcacık bir sofrada paylaşılan mutluluk.
Yaz akşamlarının serinliğinde, ailenizle keyifli bir sofra kurun ve bir tencere şıhıl mahşi ile kendinizi şımartın. Her bir lokmanın tadını çıkarın, sevdiklerinizle sohbet edin ve bu anların tadını çıkarın. Çünkü şıhıl mahşi sadece bir yemek değil, aynı zamanda sevgi ve paylaşımın sembolüdür.