Soğuk ve kasvetli bir Ocak sabahıydı. Güneş bulutların arkasına saklanmış, etrafı hafif bir kar tabakasıyla kaplamıştı. Saat sabahın erken saatleriydi ve ben evden işe giderken kendimi yorgun ve bitkin hissediyordum.
Otobüs durağına yaklaşırken kalabalığın arasında tanıdık bir yüz gördüm. Eski bir arkadaşım olan Elif'ti. Onu görmek beni mutlu etti çünkü uzun zamandır görüşmemiştik. Yanına yaklaştım ve ona merhaba dedim.
"Elif, nasılsın?"
"İyiyim," dedi. "Sen nasılsın?"
"İyiyim," dedim. "Uzun zamandır görüşmemiştik."
"Evet," dedi. "Çok özür dilerim. Ama işler çok yoğundu."
"Anlıyorum," dedim. "Ben de zaman zaman öyle oluyorum."
Otobüs durağına vardık ve Elif ile bir süre sohbet ettik. O bana yeni işinden bahsetti ve ben de ona son zamanlarda yaşadıklarımı anlattım. Sohbetimiz keyifli ve samimiydi.
Otobüs geldi ve Elif'e veda ettim. İş yerine doğru yola koyuldum ve yol boyunca Elif ile yaptığımız sohbeti düşündüm. Onunla uzun zamandır görüşmemiş olmaktan üzüldüm ama hayatın böyle olduğunu biliyordum. Arkadaşlıklar zamanla değişir ve bazen insanlar farklı yollara giderler.
Ancak Elif ile yaptığım sohbet bana değerli bir ders verdi. Hayatın ne kadar kısa olduğunu ve sevdiklerimizle vakit geçirmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlamamı sağladı. Elif'i aradım ve ona tekrar görüşmek istediğimi söyledim. O da memnuniyetle kabul etti.
Elif ile tekrar görüşmek beni mutlu etti. Arkadaşlığımız zamana yenik düşmemiş, aksine daha da güçlenmişti. Hayatın inişleri ve çıkışları olsa da gerçek arkadaşlar her zaman yanımızda olur. Elif benim için böyle bir arkadaş.
O gün öğrendim ki arkadaşlıklar hayatımızın en değerli hazineleridir. Onları korumak ve beslemek için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü gerçek arkadaşlar bizi olduğu gibi kabul eder, bizi her zaman destekler ve hayat yolculuğumuzda yanımızda olurlar.