Sabah Kahvesini Değiştiren Olay
Sabah Kahvenizi...
Ünlü bir fakir mahalle kahvesinde geçen bir öykü...
Fikir hırsızları sabah kahvelerinin başına geçince...
Yoksulluk ve zeka el ele...
Sabahın köründe kahvehanede neler konuşulur?... İnce detaylar...
Filozof Fakir Mustafa ve onunla alay eden zengin tesadüfen karşılaşırlar...
Kahve sohbetleri altında gerçek dostluklar ve menfaat ilişkileri...
Sabah kahvesinin benim için önemi...
Sabahın köründe, henüz güneşin ışıklarıyla aydınlanmamışken, bir fakir mahallenin kahvehanesine girdim. İçerisi dumanaltıydı ve kalabalıktı. Fakir mahalle kahvesi, sabahın erken saatlerinde yoksullarla dolup taşardı. Onlar için kahvehane, evlerinden daha sıcak, dostlukların paylaşıldığı yerdi.
Tezgahın arkasında, adı Mustafa olan, yaşlı bir adam duruyordu. Filozof diye anılan Mustafa, mahallenin bilgesiydi. Yoksuldu ama zekası ve esprileriyle herkesi kendisine hayran bırakırdı.
O gün, her zamanki gibi kalabalık bir gündü. Kahvehanenin bir köşesinde, zengin bir adam oturuyordu. Adam, Mustafa'nın yoksulluğuyla alay ediyor, onu küçümsüyordu. Mustafa, adamın sözlerine aldırmadan gülümseyerek kahve servisi yapıyordu.
Bir ara, adam Mustafa'ya, "Senin gibi bir fakirin ne işi var burada? Git iş bul, çalış." dedi.
Mustafa, hiç kızmadan, "Ben çalışıyorum beyefendi." diye yanıtladı.
"Nasıl yani?" diye sordu adam.
"Kahve yapıyorum, sohbet ediyorum, insanlara yardım ediyorum." dedi Mustafa.
Adam güldü. "Senin yaptığın işe çalışma denmez. Çalışmak, para kazanmak demektir."
Mustafa, "Peki, siz ne iş yapıyorsunuz?" diye sordu.
"Ben bir iş adamıyım. Büyük bir şirketin sahibiyim." diye yanıtladı adam.
Mustafa, "Tebrik ederim." dedi. "Ama size bir şey söyleyeyim mi? Benim yaptığım işten daha kıymetli bir iş yapmıyorsunuz. Çünkü ben insanlara hizmet ediyorum. Siz ise sadece para kazanıyorsunuz."
Adam, Mustafa'nın sözlerine şaşırmıştı. Bir süre düşündükten sonra, "Haklısın." dedi. "Senin yaptığın iş çok daha değerli."
O günden sonra, adam Mustafa'ya saygı duymaya başladı. Aralarındaki menfaat ilişkisi, gerçek bir dostluğa dönüştü.
Sabah kahvesi, benim için sadece bir içecek değil. Bir sohbet ortamı, dostlukların pekiştiği bir an. Yoksul bir mahalle kahvesinde geçirilen bir sabah, hayata dair çok şey öğretebilir. Önemli olan maddi zenginlik değil, insanlıktır, dostluktur, paylaşmaktır.
Filozof Mustafa'nın dediği gibi, "Kahve, dostlukları pekiştiren, yoksulluğu zenginleştiren, zekayı parlatan bir içecektir."