Tatlılığın, birlik ve beraberliğin sembolü olan aşure, Hz. Âdem'in yas tuttuğu ve Nuh'un gemisinin karaya oturduğu anın hatırasına yapılan bir tatlıdır. Çeşitli malzemelerin harmanlanmasıyla oluşan aşure, tıpkı ülkemizin kültürel zenginliği gibi çeşitliliğiyle dikkat çeker.
Aşurenin kökeni, Hz. Âdem'e kadar uzanır. Hz. Âdem, cennetteki hatıralarına hasretle ağladığında, ağzından düşen buğday taneleriyle toprağa düşen meyvelerin bir araya gelmesiyle aşurenin temeli atılmış derler.
Bir diğer rivayete göre ise aşure, Nuh'un gemisinin karadan otuz gün sonra karaya oturduğu günün anısına yapılır. Rivayet, gemiye binen hayvanların yedikleri yemeklerin karışmasından oluşan aşurenin, hayatta kalmalarının bir sembolü olduğunu anlatır.
Aşure, Muharrem ayının onuncu gününde yapılır. Bu gün, Şii Müslümanlar tarafından Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerinin anıldığı bir yas günü olarak kabul edilir. Aşure, bu özel günde yapılan duaların ve ibadetlerin bir parçasıdır.
Aşurenin malzemeleri yöresel farklılıklar gösterse de genel olarak baklagiller, tahıllar, meyveler ve kuruyemişler kullanılır. Nohut, fasulye, mercimek, buğday, pirinç, badem, fındık, ceviz, kayısı, üzüm ve nar en sık kullanılan malzemelerdir. Aşureye tatlılık katmak için şeker veya pekmez eklenir.
Aşure, sadece lezzetiyle değil, görünümüyle de dikkat çeken bir tatlıdır. Renkli malzemelerin bir araya gelmesiyle oluşan aşure, görsel bir şölen sunar. Aşureyi süslemek için genellikle nar taneleri, kayısı ve badem kullanılır.
Aşure, toplumsal birlik ve beraberliğin de simgesi bir tatlıdır. Özellikle Muharrem ayında, komşular ve akrabalar bir araya gelir, aşure yaparlar ve paylaşırlar. Aşure, farklı kültür ve inançlardan insanların bir araya gelmesine vesile olur.
Aşure, tatlılığın, çeşitliliğin ve birliğin bir sembolüdür. Hz. Âdem'den Nuh'a, Kerbela'dan Muharrem'e kadar uzun bir tarihe sahip olan aşure, günümüzde de aynı şekilde değerini korumaktadır.
Son olarak, aşureyi sadece bir tatlı olarak değil, aynı zamanda bir hatırlama ve birlik günü olarak da hatırlamalıyız. Bu özel günde, Hz. Hüseyin'in ve Kerbela şehitlerinin hatırasını yad etmeli ve birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeliyiz.