Bir gün, kalabalık bir meydanda dolaşırken, uzakta başı öne eğik, yavaşça yürüyen yaşlı bir adam gördüm.
Yanına yaklaştığımda yüzünün derin kırışıklıklarla dolu olduğunu ve gözlerinde hüzünlü bir ifade olduğunu fark ettim. Ona doğru eğilip, "Merhaba," dedim. "İyi misiniz?"
Yaşlı adam başını kaldırdı ve bana baktı. "Ah, genç adam," dedi boğuk bir sesle. "Eskiden çok iyiydim ama şimdi günlerim sayılı."
Kalbim sıkışmıştı. Bu adamın hayatının sonuna yaklaştığını biliyordum. "Lütfen anlatın, ne oldu?" diye sordum.
Yaşlı adam içini çekti ve şöyle dedi: "Ben bir zamanlar zengin ve başarılı bir iş adamıydım. Büyük bir fabrikam vardı ve birçok insan benim için çalışıyordu. Ancak zamanla işler kötüye gitmeye başladı. Rekabet çok arttı ve ben ayak uyduramadım."
"Paramı ve işimi kaybettim. Eşim beni terk etti ve çocuklarımla aram açıldı. Bir anda kendimi yalnız ve çaresiz hissettim."
Yaşlı adamın hikayesi kalbimi parçalıyordu. "Üzgünüm," dedim. "Keşke size yardımcı olabilseydim."
Yaşlı adam gülümsedi. "Hayır, sorun değil evlat. Hayatım boyunca çok şey yaşadım ve öğrendim. Para ve zenginlik geçicidir. Gerçek değerli olan, sevdiklerimiz ve yaptığımız iyiliklerdir."
"Gençken bunları anlamadım," diye devam etti. "Her zaman daha fazla kazanmaya ve daha çok şey elde etmeye odaklandım. Ama şimdi anlıyorum ki gerçek mutluluk, başkalarına yardım etmekte ve sevdiklerimizle vakit geçirmekte yatıyor."
Yaşlı adamın sözleri beni derinden etkiledi. Hayatımın son dönemlerini düşünmeye başladım. Ben de onun gibi yalnız ve pişman mı olmak istiyordum?
O günden sonra hayatımda bazı değişiklikler yaptım. Daha fazla zamanımı sevdiklerime ayırmaya başladım ve başkalarına yardım etmek için elimden geleni yaptım. Ve biliyor musunuz, ne kadar çok verirsem, o kadar çok aldığımı fark ettim.
Evet, yaşlı adamın hayatı sona eriyor olabilirdi, ancak bilgeliği ve cömertliği sonsuza dek benimle kalacaktı. Onun hikayesi, hayatımın en değerli derslerinden biri oldu ve bana sevdiklerimden vazgeçmemem gerektiğini ve yapabildiğim kadar başkalarına yardım etmem gerektiğini öğretti.
Bu yüzden sizlere de yaşlı adamın bilgeliğini aktarıyorum: Gerçek mutluluk para ve zenginlikte değil, sevdiklerimiz ve yaptığımız iyiliklerde yatıyor. Hayatınızın sonuna yaklaştığınızda pişmanlık duymamak için bugün bunları hatırlayın.