Tarihin sayfalarında ihtişamıyla yerini alan Büyük Taarruz, Türk milletinin azminin, cesaretinin ve vatan sevgisinin bir destanıdır. 30 Ağustos 1922'de başlayan bu destansı harekât, düşman kuvvetlerini Anadolu topraklarından sökerek vatanın bağımsızlığını sonsuza dek garantilemiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Türk ordusu büyük bir fedakârlıkla düşmana karşı koymuştur. Askerlerimizin yılmaz inancı ve kahramanlıkları, tarihe birer altın sayfa olarak yazılmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi'nde kazanılan zaferle birlikte Türk ordusu güçlenmiştir ve Büyük Taarruz'a hazırlıklar başlamıştır.
30 Ağustos 1922 sabahı, Türk ordusu tüm gücüyle taarruza geçti. Ateş hattında verilen destansı mücadele, düşman hatlarını yıkmıştır. Dumlupınar'da yaşanan çetin savaşın ardından düşman kuvvetleri tamamen bozguna uğratılmıştır.
Büyük Taarruz'un zaferi, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Türk milletinin yeniden doğuşunun da bir simgesidir. Bu zafer, Türk halkının vatanına olan sarsılmaz bağlılığını ve bağımsızlık arzusunu tüm dünyaya göstermiştir.
Büyük Taarruz'un üzerinden yüzyıllar geçse de bu zaferin önemi hiç azalmamıştır. Bağımsızlık mücadelemizin sembolü haline gelen bu destan, Türk milletine güç ve ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Zaferin 100. yılında, Büyük Taarruz'u bir kez daha saygıyla anıyoruz. Bu destansı zaferde canını feda eden kahramanları minnetle yâd ediyoruz. Onların azmi ve vatan sevgisi, bize her zaman örnek olacaktır.
Zaferin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Büyük Taarruz'un bize kazandırdığı bağımsızlığın kıymetini bilerek ve onu korumak için elimizden geleni yaparak onların emanetine sahip çıkacağız.
"Zafer, zafer benimdir diyebilenindir." - Mustafa Kemal Atatürk