Canavar Avcısı




Canavar avcısı olmak her zaman hayalimdi. Korkusuz, güçlü ve her zaman kötülüğe karşı savaşa hazır biri olmak için can atıyordum. Bu rüya, geceleri beni yataktan fırlatan, pencereden dışarı baktıran ve gökyüzünde sinsice dolaşan yaratıkları hayal ettiren bir şeydi.

Sonunda hayalim gerçek oldu. Bir canavar avcısı oldum. Ancak beklediğim gibi olmadı. Evet, korkusuzdum, güçlüydüm ve kötülüğe karşı savaşmaya hazırdım ama sandığım kadar heyecan verici değildi.

Gerçek canavar avcılığı, geceleri gizlice dolaşıp yaratıkları avlamak değilmiş. Evrak işleriyle dolu, bürokratik bir kabustu. Canavarları öldürmek için izinlere, lisanslara ve sertifikalara ihtiyacım vardı. Her öldürdüğüm canavar için bir ton rapor yazmam gerekiyordu.

Bir gün, özellikle sinir bozucu bir canavar avından sonra, raporlarımı doldurmak için ofisime gidip masamın üzerinde bir not buldum. Notta, "En iyi canavar avcısı, canavarları öldüren değil, onları anlayan kişidir" yazıyordu.

İlk başta bu sözleri saçma buldum. Canavarları nasıl anlarım? Onlar sadece tehlikeli yaratıklardı, kötülüğün somutlaşmışıydı. Ama sonra, canavarları avlarken öğrendiğim şeyleri düşünmeye başladım.

Bir keresinde, bir grup vampiri avlarken, onların aslında sadece hayatta kalmaya çalışan, yalnız yaratıklar olduğunu fark ettim. Bir başka sefer de, bir kurtadamı öldürmek üzereyken, onun aslında sevgisini kaybetmiş, kederli bir adam olduğunu anladım.

Canavarların da duyguları olduğunu, sevdikleri ve kaybettikleri olduğunu anlamaya başladım. Onlar da bizim gibiydi, sadece farklıydılar. O andan itibaren canavarları avlamayı bıraktım. Bunun yerine, onlarla konuşmaya, onları anlamaya ve hatta onlara yardım etmeye başladım.

Ve tahmin edin ne oldu? Canavarlarla konuşmak, onlarla savaşmaktan çok daha etkili oldu. Onların korkularını ve arzularını anladığımda, onları barış içinde yaşamaya ikna edebildim. Bazılarının toplumumuza uyum sağlamalarına bile yardım ettim.

Artık kendimi bir canavar avcısı olarak görmüyorum. Ben bir canavar anlayan kişiyim. Canavarları öldürerek kötülüğe karşı savaşamazsınız. Onları anlayarak, saygı duymaya başlayabilir ve gerçek barışı bulabilirsiniz.

Call to Action: Siz de bir canavar anlayan kişi olmak ister misiniz? O halde canavarları öldürmeyi bırakın, onları anlamaya başlayın. Onların da duyguları olduğunu, sevdikleri ve kaybettikleri olduğunu unutmayın. Onları saygı duymaya başladığınızda, gerçek barışı bulacağınızı göreceksiniz.