Cem Garipoğlu Otopsisi: Karanlıkta Kalan Gerçekler




Cem Garipoğlu'nun ölümünün üzerinden yıllar geçti, ancak davanın karanlıkta kalan noktaları hâlâ merak ediliyor. Otopsi raporunun çelişkileri, tanıklıkların tutarsızlıkları ve delillerin eksikliği, bu gizemi çözmeyi güçleştiriyor.

Otopsi raporu, Garipoğlu'nun kafasına kurşunla vurulduğunu ve ölüm nedeninin beyin kanaması olduğunu ortaya koydu. Ancak raporda birkaç çelişki var. İlk raporda kurşun giriş noktasının sağ kulak arkası olduğu belirtilirken, daha sonraki raporlarda giriş noktasının sol kulak arkası olarak değiştirildi.

Tanıklıklar da tutarsız. Bazı tanıklar Garipoğlu'nun ateş edilmeden önce hareket ettiğini görürken, diğerleri hareketsiz olduğunu iddia etti. Ayrıca, Garipoğlu'nun ölümünden hemen sonra olay yerinde çekilmiş bir fotoğrafta elinde silah olduğu görülüyor, ancak otopsi raporunda silahın parmak izine rastlanmadı.

Delillerin eksikliği de soruşturmayı zorlaştırıyor. Garipoğlu'nun kullandığı iddia edilen silah hiçbir zaman bulunamadı ve olay yerindeki tüm güvenlik kameraları gizemli bir şekilde devre dışı bırakılmıştı.

Bu çelişkiler ve eksiklikler, Garipoğlu'nun ölümünün suikast mı yoksa intihar mı olduğu sorusunu yanıtsız bırakıyor. Suikast teorisini destekleyenler, Garipoğlu'nun güçlü bağlantılarının kendisini öldürtmüş olabileceğine inanıyor. İntihar teorisini destekleyenler ise Garipoğlu'nun yaşadığı psikolojik sıkıntılardan dolayı hayatına son vermiş olabileceğini düşünüyor.

Cem Garipoğlu'nun otopsisi, Türk hukuk tarihinde çözülmemiş en karanlık olaylardan biri olmaya devam ediyor. Gerçekler hâlâ karanlıkta saklı ve davanın gizemi, adalet arayanların zihnini meşgul etmeye devam ediyor.

Otopsi Raporunun Çelişkileri
  • Tutarsız Tanıklıklar
  • Kanıtların Eksikliği
  • Suikast mı İntihar mı?
  • Karanlıkta Kalan Gerçekler
  •