Darbe




Darbe deyince akla ne geliyor? Askerlerin yönetime el koyması mı? Cumhurbaşkanlığı makamına saldırılması mı? İşte tam da bu yüzden "darbe" kelimesi Türkiye'de oldukça hassas bir konu.
Ülkemizde darbeler tarihimizin ayrılmaz bir parçası olmuş durumda. En son 15 Temmuz 2016'da yaşadığımız hain darbe girişimi halen hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Bu olay, ülkenin bir daha asla unutmayacağı kara bir leke olarak tarihe geçti.
Darbeler, ülkemize ve halkımıza geri dönülmez zararlar vermiştir. Demokrasinin temel ilkelerini yıkmış, insan haklarını çiğnemiş, ekonomik istikrarı bozmuştur. Hiçbir darbe girişiminin haklı bir gerekçesi olamaz.
Şimdi sormak gerekir: Darbeleri önlemek için ne yapabiliriz? Bir daha böyle bir felaket yaşamamak için neler yapmalıyız?
Öncelikle, demokratik kurumlarımızı güçlendirmeliyiz. Adaletin, hukukun üstünlüğünün ve basın özgürlüğünün sağlam temeller üzerine inşa edilmesi şarttır.
İkincisi, eğitim sistemimizde demokrasi anlayışını geliştirmeliyiz. Çocuklarımıza demokrasinin önemini, vatandaşlık hak ve sorumluluklarını öğretmeliyiz.
Üçüncüsü, sivil toplum kuruluşlarının rolünü güçlendirmeliyiz. Bu kuruluşlar, demokratik değerleri savunmada ve darbelerin önlenmesinde önemli bir rol oynayabilirler.
Son olarak, hepimizin demokrasiye olan inancımızı, kararlılığımızı ve bağlılığımızı göstermemiz gerekir. Darbelere karşı sesimizi yükseltmeli, demokratik ilkelere sahip çıkmalıyız.
Unutmayın, demokrasi sürekli bir mücadeledir. Onu korumak ve geliştirmek için hep birlikte çalışmalıyız. "Darbe" kelimesinin artık tarih kitaplarında yer alan bir anı olarak kalması için elimizden geleni yapmalıyız.
Çünkü demokrasi, halkın kendi kaderini belirlemesidir. Ve halkımız, bu hakkını hiçbir darbeciye vermeyecektir.