Bugün sokakta yürürken, tesadüfen tanıdığım bir isim olan Dilruba Kayserilioğlu ile karşılaştım. Biraz sohbet etme fırsatı bulduk ve sohbetimizden bazı eğlenceli anları sizlerle paylaşmak istedim.
Dilruba Hanım'a ilk sorduğum soru, "Sokak röportajı yapmama izin verir misiniz?" oldu. Gülümseyerek, "Tabii ki, neden olmasın?" dedi. Ve böylece sohbetimiz başladı.
Dilruba Hanım'ın enerjisi ve pozitifliği gerçekten dikkat çekiciydi. Sohbetimiz sırasında birçok kez kahkahalar attık.
"En büyük tutkunuz nedir?" diye sordum.
"İnsanlara yardım etmek," dedi. "İnsanların hayatlarına dokunmayı ve onların gülümsemesine neden olmayı seviyorum."
Ayrıca sanatへの愛について de konuştuk. Dilruba Kayserilioğlu, resim ve müzikle uğraşıyor ve bu hobilerinin onu çok mutlu ettiğini söyledi.
"İşinizle ilgili en zorlayıcı şey nedir?" diye sordum.
"Zaman yönetimi," diye yanıtladı. "Çok fazla projem ve sorumluluğum var ve bazen her şeye yetişmekte zorlanıyorum."
Ancak Dilruba Hanım bu zorluklarla baş edebilmenin bir yolunu bulmuş. Kendine zaman ayırdığını ve her gün en az yarım saat yürüyüşe çıktığını söyledi.
"Hayattaki en büyük dersiniz ne oldu?" diye sordum.
"Affetmeyi öğrenmek," diye yanıtladı. "Geçmişte yaşadığım bazı zorluklarla yüzleşmeyi ve insanları affetmeyi öğrendim. Bu beni daha huzurlu ve mutlu bir insan yaptı."
Dilruba Kayserilioğlu ile yaptığım bu sohbet, gerçekten keyifli ve ilham vericiydi. Onun pozitifliği ve hayata karşı bakış açısı beni çok etkiledi. Umarım sizler de bu sohbetten keyif almışsınızdır.