Erol Bilecik
Türkçe Öğretmenin Yüreğinde Türkiye
Türkçe öğretmeni olarak, Türkiye'nin dört bir yanından öğrenciler yetiştirmenin onuruna ve sorumluluğuna sahibim. Derslerimizde dilbilgisi kurallarını ve edebiyatın inceliklerini işlerken, öğrencilerimin zihinlerinde Türkiye'nin tarihini, kültürünü ve değerlerini de şekillendiriyoruz.
Benim için Türkçe sadece bir ders değil, bir köprü. Öğrencilerimi ülkemizin zengin mirası ile buluşturan bir köprü. Onlara Yunus Emre'nin şiirlerindeki hoşgörüyü, Mevlana'nın mesnevilerindeki bilgeliği, Atatürk'ün devrimlerindeki ilerlemeci ruhu öğretiyorum.
Sınıfımda, Türkiye'nin her köşesinden gelen öğrencilerim var. Karadeniz'in hırçın dalgalarının kıyısından, Ege'nin masmavi sularına kadar uzanan bir coğrafyanın sesleri sınıfıma doluşuyor. Bu farklılıklar değil, zenginlikler. Öğrencilerim birbirlerinden farklı kültürleri, gelenekleri ve dilleri öğreniyorlar. Ve en önemlisi, birbirlerini kardeş olarak görmeyi öğreniyorlar.
Öğrencilerimin gözlerinde Türkiye'nin geleceğini görüyorum. Gözlerindeki ışıltı, ülkemizin aydınlanma yolunda olduğunu gösteriyor. Onlar, Türkiye'nin gelecekteki liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve düşünürleri olacaklar. Onlara verdiğim her ders, ülkemizin geleceğine yaptığım bir yatırım.
Türkçe öğretmenliği, sadece bir meslek değil, bir aşk. Öğrencilerime sadece kelimeleri değil, Türkiye'nin ruhunu da öğretiyorum. Onların gözlerindeki vatan sevgisi, beni bu zorlu ama kutsal yolda motive ediyor.
Bir Türkçe öğretmeni olarak, sadece ders veriyor değilim. Ben, Türkiye'nin geleceğini inşa ediyorum. Öğrencilerimin kalplerine ektiğim her tohum, ülkemizin geleceği için bir umut ışığıdır.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen sesleri sınıfta bir araya getirerek, geleceğimizin Türkiye'sini inşa ediyoruz.