Sevgili okurlar, son zamanlarda içimde bir devrimci ruh uyandı. Yazdıklarımın hiçbirini yapmamaya karar verdim. Neden mi? Çünkü yaptığım şeylerin çoğu beni hayal kırıklığına uğratıyor ve hayatımı zindana çeviriyor. Artık kendimi bu döngüden kurtarma zamanı geldi.
Mesela, hep sabah erken kalkmayı savunuyorum. Ama kendim sabahın köründe yataktan çıkıp koşuya gitmeye hiç hevesli değilim. Oysa şimdi, kendime sabah saat 10'a kadar uyumayı izin veriyorum ve kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Bir diğer konu da sağlıklı beslenme. Yazılarımda her zaman sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu vurguluyorum. Ama kendim çikolata, cips ve şekerli içecekler yemeye bayılıyorum. Artık kendime yasaklar koymuyorum ve canım ne isterse onu yiyorum. İnanın vücudum bana teşekkür ediyor.
Sosyal medya konusunda da sert bir eleştirmenim. İnsanların saatlerce sosyal medyada vakit geçirmesinin ne kadar zararlı olduğunu anlatıp duruyorum. Ama kendim de gizlice sosyal medya hesaplarımı kontrol edip zamanımı boşa harcıyorum. Şimdi bu alışkanlığımdan da kurtulmaya çalışıyorum.
Yazdıklarımı yapmadığım için kendimi suçlu hissetmiyorum. Aksine, kendimi daha özgür ve mutlu hissediyorum. Çünkü artık kendime yalan söylemek zorunda değilim. Kendimi olduğu gibi kabul ediyorum ve hayatımı kendi istediğim gibi yaşamak istiyorum.
Siz de yazdıklarınızı yapmamaya karar verin. Kendi iç sesinizi dinleyin ve kalbinizin götürdüğü yere gidin. Belki de bu şekilde, gerçek benliğinizi keşfedeceksiniz ve daha mutlu bir hayat yaşayacaksınız.
"Fatih Altaylı'nın Yazdıklarını Asla Yapmayın!"
Tabii ki bu bir şaka. Yazdıklarımı tamamen yapmasanız da, en azından bazı konularda kendi sınırlarınızı zorlamanızı öneririm. Belki de bu sayede hayatınızda olumlu değişiklikler yapabilirsiniz.