Küçüklüğümden beri hayatım boyunca sayısız yalanla karşılaştım. Kimisi iyi niyetle, kimisi çıkar için, kimisi ise sadece eğlence olsun diye söylenmiş. Ancak bunların tümü içimde derin yaralar açtı.
Yalanlar yüzünden güvenmekte zorlandım. İnsanlara yaklaşırken içimde hep bir şüphe peyda oldu. Acaba söyledikleri doğru muydu, yoksa beni kandırmaya mı çalışıyorlardı? Bu şüphe, ilişkilerimi zehirledi ve beni yalnızlığa itti.
Bir zamanlar çok sevdiğim bir arkadaşımın benden önemli bir konuda yardım istediğini hatırlıyorum. Büyük bir hevesle koştum yanına ve tüm gücümle destek oldum. Ancak daha sonra öğrendim ki bana yalan söylemiş. Yardımına ihtiyacı yokmuş, sadece benim iyi niyetimi suistimal etmiş.
O günden sonra insanlara karşı daha temkinli yaklaşmaya başladım. Artık hemen güvenmiyor, önce onları iyice tanımaya çalışıyordum. Fakat bu da beni aşırı şüpheci ve paranoyak birine dönüştürdü.
Yalanlar sadece kişisel yaşantımı etkilemedi, aynı zamanda iş hayatımı da olumsuz yönde etkiledi. İş görüşmelerinde bana işimin daha önce yaptığım işlerle hiç alakası olmadığını söylediler. Ancak daha sonra öğrendim ki aslında çok daha yetkin bir aday varmış ve benden daha fazla deneyime sahipmiş.
Beni işe almama nedenleri ise çok basitmiş: Ben onlara daha az para istemişim. Şirket, daha az deneyimli ve yetenekli bir çalışanı daha düşük bir fiyata çalıştırmayı tercih etmiş.
Yalanlar, hayatımın her alanını zehirledi. Güvenimi, ilişkilerimi, iş hayatımı ve hatta kendime olan saygımı yıktı geçti. Artık, yalanın insanlara ne kadar büyük zararlar verebileceğini çok iyi biliyorum.
Bu yüzden, sizlere sesleniyorum: Lütfen yalan söylemeyin. En masum gibi görünen yalan bile, zamanla büyük sorunlara dönüşebilir. Dürüst olun, şeffaf olun ve karşınızdakine saygı duyun.
Unutmayın ki, bir yalanla yüz kişiyi kandırabilirsiniz. Ancak bir kez yakalandığınızda, bin kişiye daha güvenemezsiniz.