Kızılcahamam Yangınında Yanan Bir Kalp: Yangın Söndü, Acı Kaldı




3 Ağustos 2023'te meydana gelen Kızılcahamam yangını, yüreğimizi yaktı. Birkaç gün içinde binlerce hektar orman kül oldu, hayvanlar can verdi, insanlar evlerini kaybetti.

O gün sabahı, yangının haberi kulağıma çalındığında, "Aman Allah'ım, ne oldu?" diye bağırdım. Kızılcahamam'ı çok severim. Orada geçen çocukluğumun her anı gözümün önüne geldi. Ağaçların arasında koşuşturmalarım, dere kenarında oyunlarım... Yangın, benim için sadece bir orman yangını değildi; bir çocukluğun, bir anı defterinin yanmasıydı.

Yangını söndürmek için itfaiye ekipleri, gönüllüler, köylüler var güçleriyle çalıştı. Gökyüzü, helikopterlerin uğultusuyla inliyordu. Ancak rüzgar, yangını kontrol edilemez kılıyordu. Saatler, günlere dönüştü ve yangın hala sönmüyordu.

Yangın söndüğünde geriye sadece kül ve duman kaldı. Ormanlar gitmiş, evler yıkılmış, hayvanlar yok olmuştu. Köylülerin yüzlerindeki çaresizliği görmek yüreğimi parçaladı. Evlerini, hayvanlarını, geçim kaynaklarını kaybetmişlerdi. O anda, yangının söndüğünü ama acının söndürülmediğini anladım.

Yangından sonra Kızılcahamam'a gittim. Yıkımın boyutunu görünce kalbim sıkıştı. Yanmış ağaçlar, yıkılmış evler, ağlayan insanlar... Yangının izleri her yerdeydi.

Yangından etkilenenlere yardım etmek için elimden geleni yapacağım. Bağış yapacağım, gönüllü olacağım, sesimi duyuracağım. Çünkü Kızılcahamam'a borçluyum. Orada geçen çocukluğum, beni ben yapan anılarım var.

Kızılcahamam yangınını unutmayacağım. Yanan ormanlar, yıkılan evler, ağlayan insanlar... Bu acı, yüreğimde bir iz bırakacak. Ancak bu acı, aynı zamanda beni daha güçlü kılacak. Daha çok çalışacağım, daha çok yardım edeceğim. Çünkü biliyorum ki Kızılcahamam yeniden doğacaktır. Daha yeşil, daha güzel, daha umutlu...

Unutmayalım: Her yangının ardından yeni bir başlangıç vardır.

Not: Bu yazı, yangından etkilenenlere destek olmak ve yardım çağrısında bulunmak amacıyla yazılmıştır.