King Kong, sinema tarihinin en ikonik canavarlarından biridir. 1933'te gösterime giren orijinal film, dev gorili ve güzel sarışın Ann Darrow arasındaki dokunaklı aşk hikayesiyle izleyicileri büyülemeyi başarmıştı. O günden bu yana King Kong, sayısız kez yeniden çevrildi, yeniden yorumlandı ve parodisi yapıldı. Peki ama King Kong'un arkasındaki gerçek hikaye nedir?
King Kong'un yaratıcısı Merian C. Cooper, dev bir gorilin New York'u işgal edeceği bir film yapma fikrine 1925 yılında sahip oldu. Cooper, fikrinden o kadar etkilendi ki, filmi finanse etmesi için yapımcı RKO'yu ikna etmeyi başardı. Filmin yönetmeni, daha önce "Şafak Vakti Yolu" ve "Gondolier" gibi sessiz film klasiklerini yöneten Ernest B. Schoedsack oldu.
King Kong'u canlandırmak için, 2 metre boyundaki eski vaudeville oyuncusu Fay Wray seçildi. Wray, dev gorili canlandırırken zorlu bir süreçten geçti. Goril kostümü, sıcak ve rahatsızdı ve Wray onu giyerek sahneleri çekerken sık sık bayılıyordu. Ancak, Wray'in performansı o kadar etkileyiciydi ki, karakteri daha sonraki tüm King Kong versiyonları için bir temel oluşturdu.
King Kong'un özel efektleri o zamanlar için devrim niteliğindeydi. Willis O'Brien isimli bir stop-motion animasyon ustası, gorilin hareketlerini son derece gerçekçi bir şekilde canlandırdı. O'Brien'in çalışmaları, günümüzde bile hayranlık uyandırmaya devam ediyor.
King Kong, gösterime girdiğinde büyük bir başarı elde etti. Film, sadece gişe rekorları kırmakla kalmadı, aynı zamanda eleştirmenlerden de olumlu yorumlar aldı. King Kong, o kadar önemli bir kültürel fenomen haline geldi ki, daha sonra televizyon dizileri, video oyunları ve hatta Broadway müzikallerine bile uyarlandı.
King Kong'un dev gorili canlandırmasının ardındaki gizemli dünyaya bir göz atalım:
King Kong, dev bir gorile dayanmaktadır. Ancak gerçek goriller, filmde tasvir edilen dev boyutlara ulaşmazlar. En büyük goril türü olan doğu ova gorili, sadece 1,8 metre boyuna ulaşabilir.
King Kong'un yaşadığı Skull Adası, kurgusal bir yerdir. Ancak, adanın bazı yönleri gerçek coğrafyadan esinlenmiştir. Örneğin, adanın tropikal ormanları, Endonezya'nın yağmur ormanlarına dayanmaktadır.
King Kong, karmaşık bir psikolojiye sahiptir. Bir yandan vahşi ve korkutucudur, diğer yandan da Ann Darrow'a karşı şefkat ve koruma duyguları besler. Bu çelişkili duygular, onu hem korkulan hem de sevilen bir karakter haline getirir.
King Kong, popüler kültürde kalıcı bir iz bırakan bir filmdir. Dev gorili ve güzel sarışın arasındaki ikonik aşk hikayesi, nesiller boyu seyircileri büyülemeye devam etmektedir. King Kong'un ardındaki gizemli dünya, merakımızı ve hayal gücümüzü beslemeye devam edecektir.
Yani bir daha King Kong'u izlediğinizde, dev gorilin arkasındaki gizemli dünyayı düşünün. Skull Adası'nın tehlikelerini, King Kong'un psikolojisini ve filmin sinema tarihine yaptığı önemli katkıları hatırlarsanız, filmden çok daha fazlasını elde edebilirsiniz.