Konyasporluyuz, Trabzonsporluyuz
Benim adım Mahmut. Konya'da doğup büyümüş bir Konyaspor sevdalısıyım. Ancak bir diğer tutkum da Trabzonspor. Bu iki tutkumun birlikte nasıl var olduğunu sorabilirsiniz.
Hikayem 1996 yılında, daha 10 yaşımdayken başladı. O zamanlar Trabzonspor, Süper Lig'in en güçlü ekiplerinden biriydi. Hakan Şükür, Oğuz Çetin gibi yıldız oyuncularıyla her maça damga vuruyorlardı. Ben de bu muhteşem takımı ekran başında hayranlıkla izlerdim.
Bir gün, Konya'ya Trabzonspor maçı için geldiler. Benim için muhteşem bir fırsattı. Maça gitmek için can atıyordum. Babamı ikna etmeyi başardım ve birlikte stada gittik. Maçı Konya'nın 2-1 kaybetmesine rağmen Trabzonspor'un oyunu beni büyülemişti. O gün kalbimde iki takım için de bir sevgi oluştu.
Yıllar geçtikçe hem Konyaspor'u hem de Trabzonspor'u tutmaya devam ettim. İki takımın maçlarını kaçırmadan izliyor, başarılarına seviniyor, yenilgilerine üzülüyordum. Bu durum çevremdeki bazı kişiler için şaşırtıcıydı. Nasıl olur da hem rakip hem de birbirine zıt iki takımı tutabiliyordum?
Benim için bu çok doğaldı. Konyaspor benim doğduğum, büyüdüğüm şehrin takımıydı. Trabzonspor ise beni futbola aşık eden, oyunuyla büyüleyen bir ekipti. Her iki takımın da kendine has özellikleri, taraftar kitlesi vardı.
Konyasporluyken Trabzonspor'a karşı maçlarda her zaman Konyaspor'un kazanmasını isterdim. Ama Trabzonspor'un başka takımlara karşı maçlarında onlara destek verirdim. Aynı şey Trabzonsporluyken Konyaspor için de geçerliydi.
Bu çift tutkum, bana futbolun sadece bir spor olmadığını, bir tutku, bir yaşam biçimi olduğunu öğretti. Futbolun birleştirici gücünü, farklılıkları aşma yeteneğini deneyimledim.
Bugün, hem Konyasporlu hem de Trabzonsporluyum. İki takımın da başarılarını kutluyorum, yenilgilerine üzülüyorum. Çünkü futbol benim için sadece bir oyun değil, tutkularımın ve duygularımın bir parçası.
Ve bu tutkularım sayesinde, farklı renkler altında birleşen, dostluk ve saygıyı paylaşan iki muhteşem taraftar kitlesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.