Madımak Katliamı, Türkiye tarihindeki en kara lekedir. Bu katliam, düşünce özgürlüğüne ve barış içinde yaşama arzusuna yönelik bir saldırıdır. O günden bu yana, her 2 Temmuz'da acımızı hatırlıyoruz.
Madımak'ta yitirdiğimiz aydınlık insanları asla unutmayacağız. Onların fikirleri, yaşamaya ve barış içinde bir dünya kurmaya dair umutları, hep bizimle olacak.
Bu katliamın sorumluları, adalet önünde hesap vermelidir. Ancak bu yetmez. Toplum olarak, kin ve öfkenin zehrine karşı koymalıyız. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeli, birbirimizi saygı ve hoşgörüyle kucaklamalıyız.
Madımak Katliamı'nın acısı dinmedi. Ancak biz, bu acıyı geleceğe yönelik bir umuda dönüştürmeliyiz. Barış ve demokrasi için mücadele etmeliyiz. Hiçbir düşünce, hiçbir inanç, şiddeti haklı gösteremez.
Madımak'ın acısını hatırlayarak, aydınlık bir gelecek için çalışalım. Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edelim, birbirimizi saygıyla kucaklayalım. Madımak Katliamı'nın acısı, bizi birbirimize daha da yaklaştırmalı, daha güçlü bir toplum olma arzumuzda bizi birleştirmelidir.