Mehmet Metiner: Bir zamanlar taş fırında pişerdi siyaset ekmeği
Siyaset ekmeği bir zamanlar taş fırında pişerdi, kömürüyle, odunuyla, külüyle, dumanıyla... Siyasetçi de hamurunu mayalarken, yoğururken bedava bol oksijen alır, yüreği genişler, siyaset ekmeğini bölüşürken, ikram ederken, paylaşırken gönlü mutmain olurdu.
Siyaset ekmeği şimdi lüks pastanelerde pırıl pırıl parlayan fırınlarda pişiriliyor. Hamuru da özel karışımlarla mayalanıyor, yoğruluşu da püf noktalı, bölüşümü de paylaşımı da sunumu da gösterişli.
- Siyasetçisi de hamur işi değil mi zaten? Mayası bozuk, yoğrulacak kıvamı yok, pişer mi, pişmez mi belli değil.
- Hamur işine karışan fırıncı da özünü unutmuş, ekmeğin değil, pastanın derdinde.
- Ekmeğin paylaşımında adalet yok, görsellik var.
- Ekmek yiyen ise aç, aç ama tok gözüküyor. Açlığını bastıramıyor, kendi kendine sessizce ağlıyor.
Siyaset ekmeği bir zamanlar taş fırında pişerdi, şimdi pastanelerde!
"Vay be eski güzel günler!" diyerek iç geçirmeyin, o günler geri gelmez.
Günümüzün şartlarına göre, siyaset ekmeğini pişirmek için yeni bir fırın, yeni bir maya ve yeni bir fırıncıya ihtiyaç var.
Yoksa bu açlık hiç dinmez!