Kahramanımızın adı Can. Gözleri hasretle uzaklara uzanan, yüreği sevdikleriyle kavuşma özlemiyle yanıp tutuşan genç bir adam. Gurbetin dikenli yollarında yürümek zorunda kalmış, hasretin zehrini içmiş, yaban ellerde yalnız kalmış bir garip. Can'ın yüreğini dağlayan özlem, onu uzak diyarlara sürüklemiş, hasretin pençesine düşürmüştü.
Can'ın hikayesi, bize özlemin gücünü ve insan ruhunun direncini anlatıyor. Uzak diyarlara sürülmüş bir yüreğin haykırışıdır bu. Özlem dolu bir gölgenin, gurbetin acımasızlığına karşı verdiği mücadelenin destanıdır. Can'ın hikayesi, özlemin pençesinde kıvranan her yüreğin sesi, gurbetin yollarında yalnız kalan her insanın umut ışığıdır.
Dostlarım, Mert Furkan Bayram olarak sizlere bu hikaye ile özlemin acısını, gurbetin ağırlığını ve insan ruhunun gücünü anlatmak istedim. Can'ın hikayesinde kendi özlemlerinizi, kendi mücadelenizi bulabilirsiniz. Unutmayın, özlem ne kadar yakıcı olursa olsun, insan ruhu daha güçlüdür. Gurbetin yollarında yalnız kalmayacağınızı, sevdiklerinizin özlemiyle yanan yüreklerin her zaman sizinle olduğunu bilin.
Sizlere bu hikayeyi anlatırken, gurbetin acımasızlığını bir nebze de olsa hissettim. Özlem dolu bir gölgenin haykırışlarını duyar gibi oldum. Ancak Can'ın mücadele ruhu, beni de umutla doldurdu. Gurbetin yollarında yalnız kalmasak da, özlemin acısını paylaştığımızı bilmek, içimi bir nebze rahatlattı.
Dostlarım, bu hikayeyi okuduktan sonra, siz de özleminizi kelimelerle anlatmayı, gurbetin ağırlığını satırlara dökmeyi deneyin. Sevdiklerinize yazın, özlemlerinizi dile getirin. Çünkü özlem, insan ruhunun bize sunduğu en güçlü duygulardan biridir. Onu paylaşmak, yükünü hafifletir, acısını dindirir.