Milletler Ligi (ML), insanlığın en büyük çatışmasını sona erdirmeyi amaçlayan, 20. yüzyılın başlarında imzalanan bir anlaşmaydı. Ancak gerçekler her zaman ideallerle örtüşmez ve ML'nin kaderi de bunun bir kanıtıydı.
ML'nin en önemli başarılarından biri, uluslararası uyuşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek için bir forum sağlamasıydı. Örneğin, 1925'te Yunanistan ve Bulgaristan arasındaki sınır anlaşmazlığını arabuluculukla çözdü.
Ne yazık ki, ML'nin barışı koruma çabaları da hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Japonya'nın 1931'de Mançurya'yı işgali ve İtalya'nın 1935'te Habeşistan'ı işgali gibi birçok saldırganlığın önüne geçemedi.
ML'nin başarısızlığının nedenleri karmaşıktı:
Milletler Ligi, nihayetinde 1946 yılında feshedildi ve yerini Birleşmiş Milletler aldı. ML'nin başarısızlıklarına rağmen, uluslararası işbirliğine olan ihtiyacın bir hatırlatıcısı olarak tarih kitaplarında yer almaya devam ediyor.
Bugün, ML'yi savaşın trajik sonuçlarının bir uyarısı ve uluslararası anlaşmaların ve kurumların öneminin bir kanıtı olarak hatırlayabiliriz. 20. yüzyıl insanlığa çok sayıda acı ve çatışma getirirken, ML, daha iyi bir dünya umuduyla bir araya gelen insan iradenin bir kanıtıydı.