Muleka




Arkadaşımın deyimiyle "muleka" bir kızım var.
Yani sürekli ayakta, hareket halinde, bir orada bir burada koşturan, deyim yerindeyse "cıvıl cıvıl" bir yavru.
Doğduğundan beri böyle miydi yoksa sonradan mı böyle oldu emin değilim. Ama o doğduğundan bu yana iki sene geçti ve bu süre zarfında evde bir gün bile sakin bir dakika geçirmedik desem yeridir.
İlk aylarında kolik sancılarıyla geceleri uyuyamazdık. Sonrasında emekleme, yürüme derken şimdi de koşma, zıplama dönemindeyiz.
Tabii ki bu hareketliliğiyle beraber pek çok sorunumuz da var. Sürekli bir yerleri düşüyor, kafasını bir yerlere çarpıyor. Ama her düşüşünde, her çarpmasında kendisine hiçbir şey olmamış gibi kalkıp devam ediyor.
Bu hareketliliğine rağmen çok da yaramaz bir çocuk değil aslında. Aksine oldukça uslu bir çocuk. Ancak sürekli hareket halinde olmasının getirdiği bir takım sorunlar yaşıyoruz.
Örneğin, yemek yerken bile sürekli kıpır kıpır. Kaşığı ağzına götürürken başını sağa sola çeviriyor, ayağa kalkıyor, hatta bazen sandalyeden inip gezmeye gidiyor. Bu yüzden yemek yedirmek bizim için tam bir işkence.
Bir diğer sorun da uyku saatleri. Gece yatırıyoruz ama yarım saat sonra uyanıyor ve bir daha uyumuyor. Gece boyunca sürekli kımıldıyor, dönüyor, hatta bazen kalkıp ağlıyor. Bu yüzden geceleri hiç uyuyamıyoruz.
Ama tüm bu zorluklara rağmen onu çok seviyoruz. Çünkü o bizim biricik kızımız. Onun hareketliliği, onun neşesi bize hayat veriyor.
Umarım ilerleyen zamanlarda biraz daha sakinleşir ve biz de geceleri uyumaya başlayabiliriz. Ama yine de onu çok seviyoruz ve olduğu gibi kabul ediyoruz.
Çünkü o bizim "muleka" kızımız.