Murat Göğebakan: Hayalperest Bir Anlatının Peşinde




Yaşamın iniş çıkışlarıyla dolu bir serüven olduğunu söylemişlerdi bana. İşte, Murat Göğebakan'ın hayatı da tam olarak buydu. Hüzünlü bir gençliğin izlerini taşıyan, ancak yüreğinde her daim parıldayan bir umut ışığıyla dolu bir yaşam...
Murat, 9 Ekim 1968'de Adana'da dünyaya geldi. Zor bir çocukluk geçirdi, maddi sıkıntılar ve ailevi sorunlar peşini bırakmadı. Ancak o, hayallerini hiçbir zaman elden bırakmadı. Müziğe düşkünlüğü, en büyük sığınağıydı.
Lise yıllarında gitar çalmaya başladı. İlk bestelerini o dönemde yaptı. Sözleri yürekten gelen, melodileri ruha dokunan şarkılardı. Üniversite yıllarında müzik yolculuğu daha da hızlandı. Kısa sürede yeteneğiyle dikkatleri üzerine çekti.
1997'de çıkardığı ilk albümü "Ben Sana Aşık Oldum" büyük bir başarı elde etti. Ardından gelen albümleri de aynı yolu izledi. "Ay yüzlüm", "Yaralı", "Vurgunum" gibi parçaları nesiller boyu sevildi, söylenildi.
Murat, sadece şarkılarıyla değil, sahnedeki enerjisi ve karizmasıyla da hayranlarının kalbini kazandı. Konserleri tıklım tıklım dolardı. Her şarkısında hayatından bir kesit sunar, dinleyicileriyle duygularını paylaşırdı.
Ancak hayatın acımasız yüzü, Murat'ı da vurdu. 2006 yılında lösemi teşhisi konuldu. Hayatının en zor dönemi başlamıştı. Kemoterapi aldı, defalarca hastaneye yattı. Ama hastalığına karşı savaşmaya devam etti.
Hastalığıyla mücadele ederken bile hayallerini gerçekleştirmekten vazgeçmedi. Hastane yatağında bile besteler yaptı, şarkılar söyledi. Morali yüksek tuttu, gülümsemeyi hiç eksik etmedi.
31 Temmuz 2014'te, 45 yaşında İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. Türkiye, sevilen bir sanatçısını, harika bir insanı kaybetmişti.
Murat Göğebakan, hayatı boyunca hayalperest bir anlatıcıydı. Şarkılarıyla, hikayeleriyle insanlara umut verdi, hayaller uğruna mücadele etmekten vazgeçmemeyi öğretti. Onun sözleri, melodileri ve yüreğinden gelen şarkıları, nesiller boyu yaşamaya devam edecek.