Nedim Şener Bakış Açısından Ergenekon Davası




Ergenekon Davası, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan en tartışmalı davalardan biriydi. Bu dava, 2007 yılında başladığında, ülkeyi derinden sarstı ve pek çok tartışmanın fitilini ateşledi. Ben de bu davanın yakından takipçilerinden biriydim ve gelişmeleri büyük bir ilgiyle izledim.
Ergenekon Davası'nın başlamasıyla birlikte, Türkiye'de bir "cadı avı" başlatılmıştı. Ülkenin önde gelen gazetecileri, akademisyenleri, askerleri ve siyasetçileri tutuklanıyor, ağır cezalarla yargılanıyorlardı. Bu kişilerin çoğu, devleti eleştirmek veya hükümetin uygulamalarına karşı çıkmak gibi suçlarla itham ediliyordu. Ancak iddiaların büyük bir kısmı, inandırıcı delillerle desteklenmiyordu.
Ergenekon Davası'nda yargılananlar arasında ben de vardım. 2011 yılında, terör örgütü üyeliği suçundan tutuklandım ve cezaevine gönderildim. Cezaevinde geçirdiğim süre boyunca, işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldım. Ancak hiçbir zaman suçumu kabul etmedim ve sonunda delil yetersizliği nedeniyle beraat ettim.
Ergenekon Davası, Türkiye'de adalet sisteminin nasıl siyasi amaçlarla kullanılabileceğinin acı bir örneğiydi. Bu dava, ülkenin tarihinde kara bir leke olarak kalacak ve uzun yıllar boyunca tartışılmaya devam edecek.
Ben, gazeteci Nedim Şener olarak, adaletin her zaman yerini bulacağına inanıyorum. Ergenekon Davası gibi davaların tekrar yaşanmaması için, hukukun üstünlüğünü savunmaya ve adaletsizliğe karşı mücadele etmeye devam edeceğim.