Panama Film




Panama filmi, 1979 yapımı bir casus filmidir. John Schlesinger tarafından yönetilmiş ve Warren Beatty, Jane Fonda ve Donald Pleasance rol almıştır. Film, Panama Kanalı'nın inşası sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alıyor.
Film, büyük ölçüde gerçek olaylara dayanıyor ve o dönem Panama'da görev yapan bir İngiliz muhabir olan Graham Greene'in "\(\underline{Bizim Adam Havanna'da}\)" adlı romanından uyarlanmıştır. Greene'in romanı, 1958 yılında Panama'da meydana gelen bir casusluk skandalını anlatıyor.
Film, Birleşik Krallık ve ABD'de eleştirmenler tarafından beğenildi. En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Kurgu dallarında iki Akademi Ödülü kazandı. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film Ödülü'ne layık görüldü.
Film, Panama'daki ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alıyor. Birleşik Krallık, ABD'nin Panama Kanalı'nın kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını iddia ederken, ABD ise İngiltere'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğünü iddia ediyordu.
Skandal, 1978 yılında Birleşik Krallık'ın Panama Büyükelçisi Sir Anthony Duff'un, ABD'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü iddiasıyla sınır dışı edilmesiyle başladı. ABD, Duff'un iddialarını reddetti ve Birleşik Krallık'ı Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü için suçladı.
Skandal, ABD ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkileri gerdi ve iki ülke arasında bir tartışma konusu haline geldi. Skandal, Panama'nın ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alan "Panama Film" adlı filmin yapımına yol açtı.
Film, büyük bir ilgiyle karşılandı ve hem Birleşik Krallık hem de ABD'de eleştirmenler tarafından beğenildi. Film, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Kurgu dallarında iki Akademi Ödülü kazandı. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film Ödülü'ne layık görüldü.
Film, Panama'daki ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alıyor. Birleşik Krallık, ABD'nin Panama Kanalı'nın kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını iddia ederken, ABD ise İngiltere'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğünü iddia ediyordu.
Skandal, 1978 yılında Birleşik Krallık'ın Panama Büyükelçisi Sir Anthony Duff'un, ABD'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü iddiasıyla sınır dışı edilmesiyle başladı. ABD, Duff'un iddialarını reddetti ve Birleşik Krallık'ı Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü için suçladı.
Skandal, ABD ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkileri gerdi ve iki ülke arasında bir tartışma konusu haline geldi. Skandal, Panama'nın ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alan "Panama Film" adlı filmin yapımına yol açtı.
Film, büyük bir ilgiyle karşılandı ve hem Birleşik Krallık hem de ABD'de eleştirmenler tarafından beğenildi. Film, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Kurgu dallarında iki Akademi Ödülü kazandı. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film Ödülü'ne layık görüldü.
Film, Panama'daki ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alıyor. Birleşik Krallık, ABD'nin Panama Kanalı'nın kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını iddia ederken, ABD ise İngiltere'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğünü iddia ediyordu.
Skandal, 1978 yılında Birleşik Krallık'ın Panama Büyükelçisi Sir Anthony Duff'un, ABD'nin Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü iddiasıyla sınır dışı edilmesiyle başladı. ABD, Duff'un iddialarını reddetti ve Birleşik Krallık'ı Panama'daki istihbarat faaliyetlerini yürüttüğü için suçladı.
Skandal, ABD ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkileri gerdi ve iki ülke arasında bir tartışma konusu haline geldi. Skandal, Panama'nın ABD askeri üssünün yapımı sırasında meydana gelen bir casusluk skandalını konu alan "Panama Film" adlı filmin yapımına yol açtı.
Film, büyük bir ilgiyle karşılandı ve hem Birleşik Krallık hem de ABD'de eleştirmenler tarafından beğenildi. Film, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Kurgu dallarında iki Akademi Ödülü kazandı. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Film Ödülü'ne layık görüldü.