Rizespor Antalyaspor'la El Ele Gündem Olduğundan Beri Yaşadıklarım




Rize'nin göz bebeği Rizespor, Süper Lig'de Antalyaspor ile karşı karşıya... Ama bu maçın diğerlerinden bir farkı var: Kartalspor'un eski hocası Hamza Hamzaoğlu'nun Rizespor'un başında ilk maçı.

Maçtan önceki gün... Heyecan dorukta. Rizespor taraftarı, Özkan Sümer'de toplanıp takıma moral veriyor. Ben de onların arasında, sesimi kısana kadar bağırıyorum. Olaylar o kadar ileri gidiyor ki gece yarısı bile uyuyamıyorum. Her an gol olma ihtimali hayalimde.

Maç günü... Stadyum dopdolu. Rizeli taraftarlar, takımlarını deplasmanda yalnız bırakmıyor. Maç başlıyor, tribünler ayakta. Golü bekliyoruz sabırsızlıkla. Kalan dakikalarda her şeyin olabileceğini biliyoruz. Sonunda beklenen an geliyor ve gol sesi stadyumu inlettiğinde kelimeler kifayetsiz kalıyor. Deplasmanda 3 puan, daha ne olsun?

Maçın ardından gelen sevinç tarifsiz. Sokaklarda konvoy, korna sesleri... Rize'de futbol, sadece bir spordan daha fazlası. O, bir tutku, bir yaşam biçimi. Biz Rizeliler, futbolumuza aşığız.

Peki bu maç benim için neden bu kadar önemli? Çünkü ben de Rizeliyim. Rüzgarlı, yağmurlu bir havada bile Özkan Sümer'de takımımın maçını izlemek için saatlerce beklemişim. O tribünlerde bağırmış, ağlamış, sevinmişim. Rizespor, benim için sadece bir takım değil, benliğimden bir parça.

Rizesporlu olmak, gurur kaynağı. Zor zamanlarda bile takımımın yanında olmak, onun için savaşmak benim için bir onur. Bu maç, benim için sadece bir maç değildi. Bu, Rizespor'un yeniden doğuşuydu. Bu, bizim zaferimizdi.

Haydi Rizespor, her zaman seninleyiz!
Hilal Seninle, Zafer Seninle!