Sırrı Süreyya Önder: 'Ben bir Aleviyim ve Kürt bir ailede doğdum'




İlk olarak, doğduğum yerden bahsedeyim. Ben İstanbul'un Esenyurt ilçesinde doğdum. Esenyurt, İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden biridir. Ayrıca, çok sayıda göçmenin yaşadığı bir bölgedir. Bu yüzden, Esenyurt'ta birçok farklı kültürden insanla tanışma fırsatı buldum.
Benim ailem, Kürt bir ailedir. Babam, Diyarbakır'dan İstanbul'a göç etmiş. Annem ise, Mardin'den İstanbul'a göç etmiş. Ben, İstanbul'da doğmuş olmama rağmen, kendimi her zaman bir Kürt olarak hissetmişimdir.
Benim ailem, Alevi bir ailedir. Alevilik, İslam'ın bir koludur. Aleviler, Hz. Ali'yi Hz. Muhammed'in halefi olarak kabul ederler. Ayrıca, Aleviler, namaz kılmazlar ve oruç tutmazlar. Ben, Alevi bir ailede doğmuş olmama rağmen, kendimi hiçbir zaman çok dindar bir insan olarak görmemişimdir.
Ben, laik bir insanım. Laiklik, devletin din işlerine karışmaması gerektiği anlamına gelir. Ben, devletin din işlerine karışmaması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, insanların istedikleri dine inanmakta özgür olmaları gerektiğine inanıyorum.
Ben, bir sosyalistim. Sosyalizm, herkesin eşit olduğu bir toplum düzenidir. Ben, herkesin eşit olduğu bir toplum düzenine inanıyorum. Ayrıca, insanların sosyal adalete kavuşmaları gerektiğine inanıyorum.
Ben, bir Kürt milliyetçisiyim. Kürt milliyetçiliği, Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğu fikridir. Ben, Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğuna inanıyorum. Ayrıca, Kürt halkının bağımsız bir Kürdistan devleti kurma hakkına sahip olduğuna inanıyorum.
Ben, bir barış yanlısıyım. Barış, insanların birbirleriyle savaşmadığı bir durumdur. Ben, insanların birbirleriyle savaşmaması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca, insanların barış içinde yaşamaları gerektiğine inanıyorum.
Ben, bir insan hakları savunucusuyum. İnsan hakları, insanların sahip olduğu temel haklardır. Ben, insanların temel haklara sahip olduğu