Sertavul Geçidi: İç Anadolu ve Akdeniz'i Birleştiren Efsanevi Yol




"Sertavul Geçidi'nin zirvesine tırmandığımda, uçsuz bucaksız Toros Dağları'nın muhteşem manzarasıyla nefesim kesildi. İç Anadolu'nun yemyeşil ovalarından Akdeniz'in masmavi sularına doğru uzanan bu efsanevi yol, yüzyıllar boyunca gezginlerin ve tüccarların uğrak yeri olmuştu."
Sertavul Geçidi, İç Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan en önemli geçitlerden biridir. Toros Dağları'nda, 1.660 metre yükseklikte yer alır. D 715 karayolu üzerindeki bu geçit, sadece engebeli coğrafyasıyla değil, aynı zamanda tarihi önemiyle de bilinir.
Geçidin adı, Türkçede "serin su" anlamına gelen "sertav" kelimesinden türemiştir. Rivayete göre, Selçuklu sultanı Alaeddin Keykubad, bu bölgede susuzluk çeken askerlerine su dağıtmış ve yeri bu adla anmaya başlamış.
Sertavul Geçidi, yüzyıllar boyunca ticaret ve seyahat yollarının kesişme noktası olmuştur. Anadolu'dan gelen kervanlar, Akdeniz'e ulaşmak için bu geçidi kullanırdı. Osmanlı döneminde ise bölge önemli bir askeri üs haline geldi. Geçitte günümüzde halen Osmanlı dönemine ait kalelerin ve hanların kalıntıları görülebilir.
Günümüzde Sertavul Geçidi, doğa severler, macera tutkunları ve tarih meraklıları için popüler bir destinasyondur. Geçidin engebeli yamaçlarında doğa yürüyüşü yapabilir, yamaç paraşütü deneyimleyebilir veya antik kalıntıları keşfedebilirsiniz.
Geçide tırmanırken, manzara sürekli değişir. Alçak tepelerden çam ormanlarına, ardından çıplak kayalıklara ve son olarak Toros Dağları'nın tepelerine doğru yol alırsınız. Zirveye ulaştığınızda, Akdeniz'in mavi sularına kadar uzanan panoramik bir manzarayla ödüllendirilirsiniz.
Sertavul Geçidi'ni geçerken, sadece muhteşem manzaranın tadını çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda tarihi bir yolculuğa da çıkarsınız. Bu efsanevi geçit, yüzyıllar boyunca insanlara hizmet etmiş ve İç Anadolu ile Akdeniz arasında kültürel bir köprü görevi görmüştür.
"Sertavul Geçidi'nden inerken, doğanın gücü ve insanlığın azminin bir kanıtı olan bu tarihi yola saygım daha da arttı. Geçmişteki gezginlerin izinden yürümüştüm ve şimdi gelecek nesiller için korunması gereken bu değerli mirası kendi gözlerimle görmüştüm."