Son Dakika: Yunanistan'da Deprem!




"Allah'ım, ne oldu?"

Yataktan fırladığımda, kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Etrafımda her şey sallanıyor, yer sarsılıyordu. Birkaç saniye boyunca donup kaldım, ne olduğunu anlamaya çalışarak. Sonra anladım: Deprem!

İlk düşüncem, ailemdi. Hepsini uyandırdım ve güvenli bir yere topladım. Bizim sorunumuz yoktu ama dışarıda durumun ne olduğunu merak ediyordum. Hemen televizyonu açtım ama elektrikler kesilmişti.

Telefonum elimdeydi, haberleri kontrol etmeye çalışıyordum. Birkaç dakika içinde ilk haberler gelmeye başladı: Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki Samos adasında büyük bir deprem olmuştu.

Haberler yürek parçalayıcıydı. Binalar yıkılmış, insanlar yaralanmıştı. Depremin büyüklüğü 6,7 olarak ölçülmüştü ve Türkiye'nin İzmir kentinde de hissedilmişti.

Hemen yardıma ihtiyacı olanlar için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. Kızılay'ı aradım, kan bağışı yapmaya gittiğimi söyledim. Yolda, depremden etkilenenler için dua ediyordum.

Kan bağışını yaptıktan sonra eve döndüm ama içim rahat değildi. Depremzedelere yardım etmenin başka bir yolu olmalıydı.

Sonra aklıma geldi. Bizim evde kullanmadığımız eski battaniyeler, giysiler ve hijyen malzemeleri vardı. Hepsini bir kutuda topladım ve eşyaları deprem bölgesine götürmek isteyen bir kuruluş buldum.

Ertesi gün, eşyaları teslim ettim. Depremzedelerin yüzündeki minnettarlığı görünce içim ısındı. Belki de bu küçük yardım, onların acılarını biraz olsun hafifletecekti.

Yunanistan'daki deprem, bize doğanın gücünü ve insan dayanıklılığını bir kez daha hatırlattı. Zor zamanlarda birbirimize yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Depremzedeler için dua etmeye ve onlara destek olmaya devam edelim. Herkesin iyileşmesi ve hayatına devam etmesi için elimizden geleni yapalım.