Türkiye Maçı
"Türkiye maçı mı? Aman Allah'ım, o gün bütün işlerimi iptal etmiştim! Nasıl unuturum hiç?"
O gün, sabahın köründe kalkmıştım. Kahvaltı bile yapmadan televizyonun karşısına oturmuştum. Heyecandan kalbim duracaktı sanki. Türkiye, son 8'e kalma mücadelesi verecekti.
Maç başladığında bütün Türkiye ekran başına kilitlenmişti. İlk yarı golsüz geçti, ama ikinci yarı adeta bir fırtına gibiydi. Türkiye o kadar atak yapıyordu ki, golün an meselesi olduğunu hissediyordum.
Derken, o an geldi. Sergen Yalçın'ın mükemmel bir pasının ardından Hakan Şükür topu ağlara gönderdi! Stadyum yıkılıyordu sanki. Ben de evde yerimden fırlayıp bağıra bağıra sevinmiştim.
İkinci golü de beklemek fazla sürmedi. İlk golün ardından Türkiye daha da cesaretlenmişti. Bu kez golü atan İlhan Mansız'dı. O golün ardından Türkiye maçı koparmıştı.
Maç 3-0 Türkiye galibiyetiyle sona erdi. Ben de o geceyi hiç unutamadım. Türkiye'nin bir maçta attığı en büyük farklardan biriydi. O gün Türk futbol tarihinde altın harflerle yazıldı.
Bu maç sadece bir futbol maçı değildi. İçimizde birlik ve beraberlik ruhunu körüklemişti. O gün hepimiz bir olmuştuk. Türkiye'nin başarısıyla gurur duymuştuk.
O günden sonra Türk futboluna olan sevgim daha da arttı. Çünkü biliyordum ki, bu takım her şeyi başarabilirdi. Ve başarısını sürdürmeye devam etti. Çünkü Türk milleti asla pes etmez.