Günümüzde "mafya" denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Tekin Kartal'ın el yazması anıları, tarihin tozlu sayfalarında adeta bir hazine gibi saklı kalmıştı. Ta ki geçen hafta, eski bir gazetecinin bu anıları ortaya çıkartana dek...
Tekin Kartal'ın anıları, 1960'lı yılların karanlık sokaklarında başlıyor. Genç bir delikanlı iken hem sevgiyi hem de şiddeti ilk elden tatmış bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Anılarında, mahalle kavgalarının, kaçak içki imalatının ve ilk kan dökmelerinin ayrıntılı bir anlatımı yer alıyor.
Anılar ilerledikçe, Tekin Kartal'ın yer altı dünyasında adım adım yükselişine şahit oluyoruz. Kısa sürede yeraltı piyasasında etkili bir isim haline gelen Kartal, silah kaçakçılığından kumarhanelere kadar her alanda faaliyet göstermeye başlıyor. Ancak bu yükseliş, beraberinde düşmanlar da getiriyor.
1970'li yıllara gelindiğinde, Tekin Kartal'ın düşmanları ile arasındaki çatışma alevleniyor. Acımasız bir savaş başlıyor, sokaklar kan gölüne dönüyor. Anılarda, bu çatışmaların dehşeti ve vahşeti tüm çıplaklığıyla anlatılıyor.
1978 yılında, Tekin Kartal'ın hayatı aniden bir trajedi ile sarsılıyor. En yakın arkadaşı ve sağ kolu kayıplara karışıyor. Kartal, arkadaşının izini sürmek için yemin ediyor ve bu arayış yıllarca sürüyor.
Tekin Kartal'ın anıları, sadece yer altı dünyasının karanlık yüzünü anlatmıyor. Aynı zamanda bir mafyanın ruh halini de gözler önüne seriyor. Kartal, hayatındaki kırılma noktalarını, pişmanlıklarını ve insan ilişkilerine dair iç dünyasını da anılarında dile getiriyor.
Tekin Kartal'ın hikayesi, 1980'li yıllarda son buluyor. Yıllar süren çatışmalar ve kayıplar, onu yıpratmış ve yorgu düşürmüştür. Kartal, yer altı dünyasını geride bırakarak yeni bir hayata başlamak üzere İtalya'ya sürgüne gidiyor.
Tekin Kartal'ın el yazması anıları, Türk mafya tarihinin en çarpıcı ve etkileyici belgelerinden biri olarak tarihe geçecek. Bu anılar, bir mafyanın hayatını perde arkasından görmemizi sağlıyor ve insan doğasının hem karanlık hem de aydınlık yönlerine ışık tutuyor.