Türk halk müziğinin usta virtüözü Turgut Altınok, sazının tellerinde hem hüznü hem neşeyi birleştiren eşsiz bir sanatçıydı. Yüreği saz tellerine bağlı bu büyük ozan, ardında unutulmaz eserler bırakarak sevenlerinin kalbinde sonsuza kadar yaşamaya devam edecek.
Sazının diliyle anlattığı özlemler, gurbet acıları ve sevdalar, Altınok'un müziğini sadece bir müzikten daha fazlası haline getiriyordu. Sazının her teli, bir insanın iç dünyasını yansıtır gibiydi ve dinleyenleri derinlere götürürdü.
Altınok'un sazıyla olan ilişkisi bir aşktan daha fazlasıydı. Saz, onun hem sırdaşı hem de dert ortağıydı. Sazının sesinde, kendi hayatının hem sevinçlerini hem de acılarını bulurdu.
Altınok'un müziği, sade ama etkileyiciydi. Karmaşık teknikler yerine, içtenliğiyle ve sadeliğiyle kalplere dokunmayı başarıyordu. Sazının her notasında, Anadolu'nun yüreği atıyordu.
Turgut Altınok, sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir şair, bir ozandı. Sazının her teline bir mısra işler, dinleyenlerini hem düşündürür hem de duygulandırmayı başarırdı.
Altınok'un mirası sonsuza kadar yaşayacak. Sazının telleri aracılığıyla bize bıraktığı türküler, onu sevenlerin ve onu tanımayanların kalbinde yankılanmaya devam edecek.
Bugün, Turgut Altınok'un ölüm yıl dönümünde, sazının tellerinde yankılanan anılarını saygıyla anıyoruz.