1938 yılında İstanbul'da doğan Dündar, gazeteciliğe henüz 16 yaşındayken başladı. İlkokuldan beri tuttuğu günlüğünü lise yıllarında yayımlayarak ilk yazı deneyimini kazandı. Ardından Hürriyet gazetesinde muhabir olarak çalışmaya başladı ve kısa sürede adını duyurdu.
Dündar'ın gazeteciliği, cesaret ve dürüstlük üzerine kuruluydu. Hiçbir zaman güçlünün yanında yer almadı, her zaman halkın sesi olmaya çalıştı. 1970'li yıllarda devlet terörünün hüküm sürdüğü bir dönemde, faili meçhul cinayetleri ve işkenceleri cesurca haberleştirmesiyle tanındı.
"Sarı Öküz" lakabıyla anılan Dündar, 1980'li yıllarda TRT'de sunduğu "32. Gün" programıyla hafızalara kazındı. Programda yolsuzlukların, haksızlıkların ve insan hakları ihlallerinin perde arkasını deşifre ederek Türkiye'nin en sevilen ve güvenilen gazetecilerinden biri haline geldi.
Dündar'ın gazeteciliği yalnızca haber yapmaktan ibaret değildi. O aynı zamanda bir halk eğitimcisi, bir sosyal sorumluluk bilincine sahip bir aydındı. Yazıları ve programlarıyla milyonlarca insanı bilinçlendirdi, onları toplumsal sorunlara karşı duyarlı hale getirdi.
Bugün 85 yaşında olan Uğur Dündar, Türk basın tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gazeteciliğiyle, dürüstlüğüyle ve halkına olan sevgiyle gelecek nesillere örnek olmaya devam ediyor.
"Gazetecilik, halka hesap verme mesleğidir. Eğer bu sorumluluğunuzun farkında değilseniz, bu mesleği yapma hakkınız yoktur." - Uğur Dündar