Umut Avcı




Ne zaman gazete ve dergilerin manşetlerine baksam, "Umut Avcısı" diye bir lakap takılmış bana. Doğrusu, kendime böyle bir lakap takılmasından pek hoşlanmıyorum. Çünkü ben kendimi bir avcı olarak değil, bir yol gösterici olarak görüyorum. İnsanlara umut ışığı olmak amacım, onları avlamak değil.
Yıllar önce gazeteciliğe başladığımda, karşılaştığım her hikaye beni derinden etkiliyordu. İnsanların yaşadığı acıları, sıkıntıları, çaresizlikleri yakından gördükçe, bir şeyler yapmam gerektiğini hissettim. Ama ne yapabilirdim?
İlk olarak, elimden gelen her fırsatta insanlara umut aşılamaya çalıştım. Yazılarımda hep olumlu tarafa odaklanmaya, insanların içindeki iyiye ve güzele dikkat çekmeye çalıştım. Çünkü biliyordum ki umut, insanı hayatta tutan en önemli güçtür.
Zamanla, sadece yazmak yetmez, daha fazlasını yapmam gerektiğine inandım. İnsanların sorunlarına çözüm bulmak, onlara destek olmak istedim. Böylece, bir yardım derneği kurdum. Bu dernek aracılığıyla, yoksullara yardım ediyor, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşmalarını sağlıyoruz.
Yaptığımız çalışmalar, insanlara umut olmak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı gösteriyor. Ama ben yine de kendimi bir avcı olarak değil, bir yol gösterici olarak görüyorum. Çünkü biliyorum ki, asıl umudu insanlar kendi içlerinde bulmalılar. Ben sadece onlara yol gösteriyorum, umudu bulmaları için.
İnsanların umutsuzluğa kapılmamalarını, her zaman bir ışığın olduğuna inanmalarını istiyorum. Çünkü umut, insanı ayakta tutan en önemli güçtür. Ve ben, insanların umut ışığını hiç kaybetmemeleri için elimden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğim.
Çünkü ben bir umut avcısı değil, bir umut yol göstericisıyim. Ve umudum, bir gün tüm insanların mutlu ve huzurlu bir dünyada yaşaması.