Yağmur Taktaş: Yağmurun Altında Yazan Bir Kalem

Yağmurlu bir İstanbul gününde, bir fincan sıcak kahveyle masamın başında oturmuş yazıyorum. Yağmur taneleri pencereye vurarak bana ilham veriyor. Her damlada bir hikaye varmış gibi hissediyorum.

Yağmur her zaman benim için özel bir şey olmuştur. Çocukluğumdan beri yağmurlu günleri severim. Yağmurun damlalarının sesini dinlemek, o eşsiz kokusunu içime çekmek bana huzur verir.

• Yağmurun sessizliği zihnimi arındırır.
• Damlaların dansı yaratıcılığımı harekete geçirir.
• O eşsiz kokusu hayatın ta kendisi gibi gelir.

Yağmurlu günlerde yazarlığım çiçek açar. Kalemim sanki hiç durmadan yazmak istiyormuş gibi kayar gider. Yağmur, benim için bir ilham perisi gibidir.

"Yağmur damlaları gibi kelimeler dökülüyor sayfalara,
Her damlada bir hikaye, her cümlede bir duygu."

Yağmurlu günlerde yazdığım hikayelerin ayrı bir tadı olur. Sanki yağmurun büyüsü onlara da yansır. Karakterlerim daha derin, hikayelerim daha etkileyici olur.

Örneğin bir gün, saatlerce süren bir sağanak yağmurun ardından yazdığım "Yağmur Altındaki Şarkı" adlı kısa hikayem, yağmurun tüm duygusunu yansıtır. Hikayede, yağmurun altında bir şemsiye altında karşılaşan iki yabancı arasında geçen aşkı anlatırım.

Yağmurun ritmi hikayeye eşlik eder, damlaların sesi karakterlerin duygularını yansıtır. Ve son damla düştüğünde, aşk da filizlenmiştir.

Yağmurun sadece yazmak için değil, insan hayatı için de birçok faydası vardır.

• Yağmur yağları temizler, havayı tazeler.
• Bitkilere ve canlılara hayat verir.
• Stresi azaltır, huzur verir.

Yağmurlu günlerde, pencereden dışarı bakın ve yağmurun tadını çıkarın. Bırakın damlaları içinizdeki yaratıcı enerjiyi uyandırsın. Ve eğer bir yazar değilseniz bile, yağmurun verdiği huzuru hissedip hayatın tadını çıkarın.

"Yağmur, sadece yağmur değil,
Gizli bir şifa, bir ilham kaynağı."