Yaşar Yakış: Futbolun Sihirli Parçaları

Futbol, küçük bir topun peşinden koşarken dünyaları harekete geçiren bir sihir; bizi birleştiren, heyecanlandıran ve kalplerimizi hızlandıran bir duygu fırtınası. Ben de futbolu çok seviyorum; çocukluğumdan beri, o topla sahalarda koşturduğum günlerden beri.
Yıllar içinde, futbolun sadece bir oyun olmadığını öğrendim. Bir tutku, bir yaşam tarzı, hatta bir sanat formu. Hatta bazen bir din bile diyebilirim, çünkü taraftarları öyle tutkulu ki sanki takımları için canlarını veriyorlar.
Bu tutkunun en büyük simgelerinden biri de elbette Yaşar Yakış. Türk futbol tarihinin en önemli oyuncularından biri olan Yaşar, Real Madrid'de forma giymiş, İspanya Kupası'nı kazanmış bir efsane. Onun topla olan ilişkisi, bir sihirbazın asasıyla olan ilişkisi gibiydi. Top ayağında adeta canlanıyor, onun istediği her şeyi yapıyordu.
Ben Yakış'ı ilk kez bir dergide gördüm. O kadar yakışıklıydı ki, bir film yıldızı zannederek sayfalarca bakıp kalmıştım. Sonra onu sahada izledim ve gördüm ki, o sadece yakışıklı değil, aynı zamanda çok yetenekli bir oyuncuydu. Çalımları, pasları, golleri... Her hareketi bir sanat eseri gibiydi.
Yakış, benim için sadece bir futbolcu değildi. O, benim idolümdü. Ben de onun gibi büyük bir futbolcu olmak istiyordum. Tabii ki onun gibi olamadım ama onun sayesinde futbola olan aşkım daha da arttı.
Futbolun sihirli parçaları derken aklıma ilk gelen şeylerden biri de tribünlerdir. Tribünler, futbolun kalbidir. Orada her türlü duyguyu yaşarsınız; sevinç, üzüntü, heyecan, gerginlik... Özellikle derbi maçlarında, o kalabalıkta olmak, o tezahüratları duymak tarifsiz bir şeydir.
Futbolda sihirli olan bir diğer şey de gollerdir. Bir gol, sadece bir topun kaleye girmesi değildir. O, bir zaferin, bir sevincin, bir umudun simgesidir. Gol attığınızda, tüm dünya sizinmiş gibi hissedersiniz. O an, her şeyin mümkün olduğuna inanırsınız.
Benim için futbolun sihirli parçalarından biri de takım arkadaşlarıdır. Birlikte oynadığınız, birlikte güldüğünüz, birlikte ağladığınız insanlar... Onlar sizin ikinci ailenizdir. Onlarla birlikte her şeyi başarabilirsiniz.
Futbolun sihirli parçaları saymakla bitmez. Çünkü futbol, hayatın ta kendisidir. Futbol, mücadeledir, azimdir, tutkudur. Futbol, dostluktur, aşktır, umuttur.
Şimdi size bir soru sormak istiyorum: Sizce futbolun en sihirli parçası nedir? Benim için cevap belli: Yaşar Yakış'ın o muhteşem top cambazlıkları. Onun o büyülü ayaklarını her gördüğümde, futbola olan aşkım daha da artıyor.
Haydi, gelin hep birlikte futbolun sihrini yaşayalım. Hep birlikte o topun peşinden koşalım. Hep birlikte o kalabalık tribünlerde tezahürat yapalım. Hep birlikte o gollerin sevincini paylaşalım. Çünkü futbol, sadece bir oyun değil; o, hayatın ta kendisidir.