Ey seher vakti bülbülleri, ey yusyuvarlak ayın dostu, hadi gelin yatsı namazının feyzine dalalım! Malumunuz, yatsı vakti, günün telaşından sonra dinlenmeye çekildiğimiz, ruhumuzu arındırdığımız kıymetli bir zaman dilimidir.
Yatsı namazı, tıpkı seher vakti muhabbet kuşlarının cıvıltısı gibi, kalplerimizi huzurla doldurur. İftar sofrasının bereketini sindirmiş, yorgunluklarımızı geride bırakmış, sessizliğin kucağına sığınmışızdır artık.
Yatsı namazının vakti, güneşin batmasıyla başlar ve fecrin doğuşuna kadar sürer. En faziletli vakti ise, gecenin üçte biri geçtikten sonraki saatlerdir.
"Yatsı namazına kaldıysak, yatsık uyumuza kaldık!" derler büyüklerimiz. Bu söz, yatsı namazının önemini vurgulamaktadır. Yatsı namazını kılmayan bir kimse, sanki uyumaya değmeyecek kadar hafif bir uykuya dalmış gibidir.
Yatsı namazından sonra şu duayı okumak müstehaptır:
"Allahümme innî es'elüke bi-rahmetike'l-vâsiati en tağfira li'z-nûbi ve'd-denâi ve'l-hatiyati ve ma kaddemetu ve ma ahhartu ve ma asrartu ve ma a'lantu."
(Allah'ım! Geniş rahmetinle senden günahlarımı, hatalarımı ve günahlarımı bağışlamanı dilerim. Geçmişte ve gelecekte işlediklerimi, gizlediklerimi ve açıkladıklarımı affet.)
Ey mümin kardeşim, yatsı namazının feyzinden mahrum kalma! Gecenin huzurlu saatlerinde kalk, Rabbinle buluş, kalbini aydınlat. Yatsı namazı, gecenin karanlığını dağıtan bir mum gibidir. Onu yak, gönlünü aydınlat ve huzurla uyu.