Son günlerde ülkemizi yasa boğan bir haberle uyandık. "Yenidoğan çetesi" olarak adlandırılan bir grup, yeni doğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlıyor ve ihmali davranışlarda bulunarak bebeklerin ölmelerine neden oluyordu.
Tüyler Ürperten Diyaloglarİddianamede yer alan diyaloglar, kanımızı dondurdu. Çetenin üyeleri, "Mehtap bebeği öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?" gibi sözlerle bebeklerin hayatlarını hiçe saydıklarını ortaya koyuyor.
İnsanlık Dışı Bir SuçBu olayın en vahim yanı, bebeklerin sadece para için kurban edilmeleri. İnsanlık dışı bu suç, tüm toplum olarak bizi derinden yaraladı. Bu bebeklerin aileleri için ömür boyu sürecek bir acıya neden oldu.
Sağlık Sisteminin ZaaflarıYenidoğan çetesinin ortaya çıkması, sağlık sistemimizdeki bazı zaafları da göz önüne serdi. Özellikle yeni doğan bebeklerin yoğun bakıma yatırılma süreçlerinde denetimlerin yetersiz olduğu anlaşıldı.
Adaletin Tecelli EtmesiBu vahşetin sorumluları mutlaka adalet önüne çıkarılmalıdır. İddianamede yer alan 21 şüphelinin en ağır cezaya çarptırılmasını bekliyoruz. Ancak asıl önemli olan, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması.
Çocuklarımızın GüvenliğiÇocuklarımızın, özellikle de savunmasız yeni doğan bebeklerimizin güvende olması hayati önem taşıyor. Sağlık sistemimizi güçlendirmeli, denetimleri artırmalı ve bu tür insanlık dışı suçlara karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Unutulmayacak Bir TrajediYenidoğan çetesi skandalı, ülkemizde uzun yıllar unutulmayacak bir trajedi olarak kalacak. Bu olayın hepimize bir ders olması gerekiyor. Bebeklerimizi emanet ettiğimiz kişilere güvenmeliyiz, ancak aynı zamanda onları korumak için de her zaman tetikte olmalıyız.
Çocuklarımıza BorcumuzÇocuklarımıza en değerli varlığımız. Onları korumak ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapmak bizim borcumuz. Yenidoğan çetesi skandalı, bu borcu bir kez daha hatırlattı. Hep birlikte, geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızı bu tür vahşetlerden korumalıyız.